Gereç ve yöntemler: 2010-2018 yılları arasında Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi (GÜTF) Göz Hastalıkları Kliniği?nde, bilateral konjenital katarakt nedeniyle opere olmuş 40 olgunun kayıtları retrospektif olarak incelendi. Cerrahi yöntem olarak ön kapsü lotomi, lensektomi, arka kapsü lotomi ve ön vitrektomi uygulandı. Bir yaşın ü zerindeki olgulara primer göz içi lens (GİL) implantasyonu yapıldı. Afak bırakılan olgulardan kontrendikasyon bulunmayanlara 2 yaş ve sonrasında sekonder GİL implantasyonu yapıldı. Görme keskinliği, göz içi basıncı, ambliyopi, şaşılık ve nistagmus varlığı ve cerrahi komplikasyonlar kaydedildi.

Bulgular: Ortalama takip sü resi 4 yıl (1ay-8yıl) idi. Olguların 22?si erkek (%55), 18?i kız (%45) idi. Olguların 17?sine (%42.5) ilk 3 ay, 23?üne (%57.5) ise 3 aydan sonra cerrahi uygulandı. Bir yaşın altında afak bırakılan 30 olgunun 8?ine ortalama 5.yılda sekonder GİL implantasyonu yapıldı. Olguların ortalama postoperatif en iyi düzeltilmiş görme keskinliği (EDGK) 0.4 logMAR±0.4 (P+ - 0 logMAR) idi. Postoperatif afaki durumunun görme keskinliği ile ilişkisine bakıldığında, GİL implantasyonu yapılan grubun fi nal EDGK?sının istatistiksel olarak anlamlı şekilde daha yüksek olduğu görüldü (p=0.007). Postoperatif nistagmus varlığı ile afaki durumu ilişkilendirildiğinde, afak bırakılan 22 olgunun 6?sında nistagmus görülürken, GİL yerleştirilen 18 olgunun 3?ünde nistagmus olduğu kaydedildi (p=0.038). 2 olguda arka kapsü l opasifi kasyonu, 1?er olguda ise retina dekolmanı, glokom ve GİL subluksasyonu izlendi.

Sonuç: Bilateral çocukluk çağı kataraktlarında, GİL implantasyonu iyi görsel prognoz, nistagmus varlığı ise kötü görsel prognoz ile ilişkili bulunmuştur. Anahtar Kelimeler : Çocukluk çağı kataraktı, Konjenital katarakt, Bilateral katarakt, Nistagmus, Göz içi lens